Türk kültür hayatında müstesna bir yeri olan KOCAV bünyesinde yer almış manevi değerleri kalpten hisseden gönüllerin bir araya geldiği geleneksel iftar programı 25 Haziran 2016 Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi Rektörlük Bahçesinde gerçekleştirildi.
İftar programına KOCAV Vakıf Meclisi, Mütevelli Heyeti Üyeleri, seminer hocaları ve aileleri, vakıf mezunları ile öğrenciler katıldı. Beş yüzü aşkın kişinin katıldığı iftarda yemek duasını vakfın mezunlarından Avukat Erdem Umudum yaptı. Yemek duasının ardından vakıf başkanımız Av. Dr. Ali Ürey kürsüde yerini alıp şu konuşmayı gerçekleştirdi:
“Allah tuttuğumuz oruçları kabul eylesin; Allah bizleri nice böyle güzel iftar sofralarında buluşmayı nasip eylesin. Rabbim nasip etti bir ramazanı daha gördük ve Rabbim nasip etti bir iftarı daha birlikte yapıyoruz. Ve yine Rabbim nasip etti yıllardır yapmayı planladığımız İstanbul üniversitesinin bahçesinde iftar yapmayı bugün başarabildik. Daha önce 3 girişimimiz maalesef yağmur sebebiyle Turan Emeksize kaçmakla sonuçlanmıştı. Ama bugün çok nezih bir iftar sofrasında beraberiz. Çok uzak yerlerden gelen arkadaşlarımız var. Başta uzak yerlerden gelenler olmak üzere bütün katılımcılara hoş geldiniz diyorum.
Değerli dostlar çoğunuzun yakından takip ettiği gibi vakfımız hızla büyüyor. Şu an Süleymaniye’de iki tane hizmet binamızda faaliyet gösteriyoruz. Bunlardan biri Hacı Arif Bey Konağı, bunu bilmeyen yok aranızda. Bir diğeri de Erol Güngör Kültür Merkezi. Rabbim nasip etti geçtiğimiz zaman dilimi içerisinde Süleymaniye’de üçüncü bir binamızı daha aldık. Fakat bu binamızın özelliği diğerleri kira iken bu kendi mülkümüz oldu arkadaşlar. Yani şu an Kültür Ocağı Vakfının dikili bir ağacı var ve o dikili ağaç Türk-İslam medeniyetinin zirve noktası olan Süleymaniye’de. Emeği geçen, katkıda bulunan bütün dostlara, KOCAV muhitlerine şükranlarımı arz ediyorum. İnşallah en kısa zamanda bu tarihi eserin restorasyonunu tamamlayıp Türk kültürüne üçüncü bir eser olarak kazandıracağız.
Değerli dostlar hem burada daha sonra da vakıfta sohbet meclislerimiz devam edecek. İsteyen arkadaşlarımız burada devam edebilir, isteyen arkadaşlarımız vakfa geçebilir. Bugün sahura kadar buralarda vakit geçirebiliriz. Tarihi yarımadayı, Süleymaniye’yi her zaman görmek, bu manevi iklimi her zaman idrak etmek mümkün olmayabilir. Bizler Kültür Ocağı Vakfı olarak sizlerin bu iklimi yaşaması için üzerimize düşen neyse yapmaya hazırız. Buralardayız; bekliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi tekrar selamlıyorum. Allah bu vatan için, bu millet için toprağa düşen şehitlerimize rahmet eylesin; gazilerimize acil şifalar versin. Bugün aramızda bulunmayan Kültür Ocağı Vakfının çok değerli mensupları vardı. Zeki Karahan ağabeyimiz, Hasan Kılıçaslan, Ömer Lütfi Mete ağabeyimiz, Kemal Çapraz arkadaşımız. Bunun gibi Durmuş Hocaoğlu ağabeyimiz, bunun gibi çok değerli büyüğümüz, arkadaşımız hakka yürüdü. Allah onların mekânlarını cennet eylesin. Biz biliyoruz ki bu eser onların emekleriyle var oldu. Bu eseri ortaya çıkaranların amel defterleri kapanmayacak ve devamlı açık kalacaktır. Nur içinde yatsınlar. Allah mekânlarını cennet eylesin. Tekrar hoş geldiniz. Nice ramazanları nice bayramları idrak etmek dileğiyle Türk-İslam coğrafyasının İslam dünyasının her metrekaresinde şu iftar sofralarının kurulduğu günleri görmek niyazıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Daha sonra iftara katılan misafirlerimiz vakıf binasına geçerek Süleymaniye Cami manzarası eşliğinde sıcak çay ve hoş sohbetle geceye nihayet verdiler.