25 Ocak 2025

KOCAV Divan Sohbetleri Prof. Dr. Azmi Özcan

Hacı Arif Bey Konağı’nda cuma akşamları gerçekleşen Divan Sohbetlerinin, 24 Kasım 2023 tarihindeki post sahibi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi ÖZCAN oldu. “Türk Tarihinde Bütüncül Yaklaşımlar” başlıklı sohbetimizde tarihe bakışımızı değerlendirdi.

Türk Konusu

Öncelikli olarak konuşacağımız konu hakkında anlaşmamızın önemine değinen Özcan, anlaşamadığımız konu üzerinde konuşmanın süre israfı olduğunu bunun için öncelikle Türk konusunda anlaşmanın önemini vurguladı. Hazar ile Çin arasında Tanrının zulmü sonlandırmak için gönderdiği insanlara Türk tanımını kültürel olarak konulduğundan bahseden hocamız, ikinci olarakda tarihin tarihi hakkında anlaşmamız gerektiğini vurguladı.

Tarihin Serüveni

Tarih konusunda bu toplumda ve bu toplumun aydınlarında da bir mutabakat olmadığına değinen hocamız, tarihin Arapça bir kelime olduğunu muhtemelen Türkler Müslüman olduktan sonra biz de görüldüğünü dile getirdi. Ama TürklerinMüslüman olmadan önce de var olduğunu söyleyen Özcan, Türklerin tarih kelimesine eskidönemlerde bilgi dediğini ifade etti. Bilginin ikiye ayrıldığını, insanın kendi yaşadığı şeye tecrübe denildiğini başka insanların yaşadıklarına isebilgi olarak ele alındığını söyledi. Bilgi ile tecrübeyi harmanladığında hakikate ulaşıldığını ifade eden Özcan, Aklı olan insanın başkalarının tecrübesinden gelen bilgiyi de kullanacağını ve hayatın anlamını gerçekleştirmesi için farklı bakış açılarına sahip olabileceğine değindi.

Anlamak

Hocamız anlamak kelimesinin kökeni olan An için hem zamanda bir tespit hem mekânda bir sınır olarak ifade etti. Anlamak ise her ne ise onun sınırlarını tayin etmek olduğunu, birbirimizin sınırını tayin edersek yani anlaşırsak kavga etmeyeceğimizi dile getirdi. Prof. Dr. Özcan kelimelerin kökenini vurgularken özellikle sosyal bilimcilerinin bu konuya özen göstermeleri gerektiğini değindi.

TÜRK Tarihine Bütüncül Yaklaşımlar

Prof. Dr. Azmi ÖzcanTürklerin tarih boyunca birbirlerine düşmenin bedelini ağır ödediğini son dönemlerde Türkİslam devletlerinin daha çok birliğe ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Tarihte Türklerin birbirlerine düştüğünü, Hindistan’da kurulan Babür devletinin Türk değil Moğol sayılması veMemlüklülerin Türk olmasına rağmen köle anlamına gelen Memlük adının takıldığını hatırlattı. Tarih kitaplarını yazanların kurdukları senaryo ile herkesi kan davalı yapabileceğine değinen Özcan, bu davayı sürdürmemek için önemli olan şeyin ticaret ve bilim olduğunun söyledi. Ticaret yaptıkça insanlar birbirini tanır ve birbirlerinden farklı olmadıklarını görürler. İkinci önemli alan bilimsel ilişkidir, akademik ilişkidir.

Diğer bir durum insanları kavgaya sürükleyen dinlerine müdahale etmek olduğunu söyleyen Özcan, bunun sebebi olarak insanların akıllarını kullanmadığını İkna kabiliyetine sahip olan herkesin bir cemaat oluşturabiliyor olmasını örnek gösterdi.

İslamiyet ve Siyaset

Prof. Dr. Azmi Özcan Türklerin İslam her şeyi çözmeli gibi bir ihlâslı duruşu olduğunu dile getirirken, Aslında İslam’ın her şeyi çözmeyip, insanın her şeyi çözüyor olmasına değindi. İslam’ın, canlı bir organizma değil, bir değerler sistemi olduğunu ve O değerler sistemini insan alır, ruhuna sadık şekilde hayatına tatbik ederse çözümün bu şekilde oluşacağını dile getirdi. Türklerde yönetimin kutsal sayıldığını ve iktidarın kutsal olduğu için devretmek gibi bir şeyin söz konusu olmadığından kaynaklı Türk tarihini parçalayan önemli bir unsur olduğunu söyledi.

Mekân ve Tarihsel Bağ Hocamız ülkemizin tarihsel bir bağ olarak birçok ülke için bir hami olduğunu hatırlatırken sınır ve mekân kavramının önemini vurguladı. Mekânla olan bağımız koparsa duyarsızlaşacağımızı dile getiren Özcan, mekânın sadece Sincan değil aynı zaman da Doğu Türkistan’da olduğunu söyledi. Bu bağın ve medeniyetin ilim irfanla kurulacağını ve arkasında bir felsefe ve düşünce yoksa bu medeniyetlerin Cengiz Han’ın Moğol İmparatorluğu gibi saman alevi gibi biteceğini aktardı.

Hazırlayan: Yunus Emre Çetinkaya (İhtisas 2)