21 Nisan 2025

KAGEM Ekonomi Paneli: 2025’te Jeopolitik ve Ekonomik Beklentiler

KAGEM Ekonomi Paneli: 2025’te Jeopolitik ve Ekonomik Beklentiler

9 Kasım 2024’te Erol Güngör Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen KAGEM Ekonomi Paneli, “Jeopolitikte ve Ekonomide 2025 Yılı Beklentileri” başlığı altında uzman isimlerle değerlendirildi. Panelin yönlendiriciliğini A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir DOĞAN gerçekleştirirken, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif OKUR kıymetli bilgilerini bizlere aktardı. Panelin açılış konuşmasını yapan moderatör Üzeyir Doğan, etkinliğin Türkiye ve dünya genelindeki kritik gelişmelere ışık tutmayı hedeflediğini belirtti. Doğan, özellikle jeopolitik ve ekonomik dinamiklerin iç içe geçtiği bir dönemde, bu tür tartışmaların önemine dikkat çekerek, “Küresel ekonominin ve uluslararası ilişkilerin yeniden şekillendiği bir süreçteyiz. Bugünkü tartışmalar hem bireysel hem de ulusal düzeyde daha bilinçli adımlar atmamıza olanak sağlayacak” dedi.

Amerikan Seçimlerinin Küresel Etkileri
Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, konuşmasında Amerikan seçimlerinin uluslararası sistem üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde ele aldı. Okur, “Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan her siyasi değişim, küresel dengeleri doğrudan etkiler. Çünkü Amerikan dış politikasının değmediği bir bölge neredeyse yoktur” dedi. Trump yönetiminin, korumacı politikalarını ve ‘Önce Amerika’ yaklaşımını yeniden sahneye koyacağını ifade eden Okur, “Bu durum, yalnızca Amerika ve Çin arasındaki ticaret savaşlarını derinleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda Avrupa ile olan ticari ilişkileri de zedeleyecek” şeklinde konuştu.

Okur ayrıca, küreselleşme sürecinin sona erdiğini ve dünyanın yeni jeopolitik bloklara ayrıldığını belirtti. “Küreselleşmenin yerini parçalanmış ekonomik ve siyasi sistemlere bıraktığı bir döneme giriyoruz. Bu durum, krizlerin artmasına ve büyük güçler arasındaki gerilimlerin yükselmesine neden olacak” dedi. Rusya-Ukrayna savaşının ve Çin’in Tayvan üzerindeki stratejik hamlelerinin, bu sürecin en önemli parçaları olduğunu ifade eden Okur, “Jeopolitik gerilimler, sadece bölgeler arası çatışmaları artırmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ekonomi üzerinde derin etkiler bırakıyor” diye ekledi.

Koruyucu Ekonomik Politikalar ve Dünya Ticareti
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise konuşmasında Trump yönetiminin korumacı ekonomi politikalarına ve bu politikaların dünya ekonomisi üzerindeki etkilerine odaklandı. Aslanoğlu, “Trump yönetiminin korumacı politikaları, küresel ticarette yavaşlama riskini artıracak. Özellikle Çin ile olan ticaret savaşları, teknoloji transferlerini ve üretim ağlarını ciddi şekilde etkileyecek. Bu da dünya ekonomisinde büyüme hızını aşağı çekecek bir etki yaratabilir” dedi.

Aslanoğlu, Avrupa ekonomisinin mevcut zayıflığına dikkat çekerek, “Trump yönetiminin Avrupa’ya yönelik olası korumacı hamleleri, zaten düşük büyüme hızına sahip olan Avrupa ekonomisini daha da zorlayacak. Bu durum, Türkiye gibi ihracat pazarlarının büyük bir kısmını Avrupa’ya yönlendiren ülkeleri olumsuz etkileyebilir” dedi. Ayrıca, Çin ekonomisinin de yavaşlama eğiliminde olduğunu belirten Aslanoğlu, “Konut sektöründeki sorunlar, nüfus yapısındaki değişimler ve iç talep yetersizliği, Çin ekonomisinin büyüme kapasitesini sınırlıyor. Bu durum, küresel ticaretin yavaşlamasına katkıda bulunabilir” şeklinde konuştu.

Türkiye Ekonomisindeki Zorluklar
Aslanoğlu, Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunlara da dikkat çekti. Enflasyon, gelir dağılımındaki bozulmalar ve yüksek borçlanma maliyetleri gibi unsurların altını çizen Aslanoğlu, “Türkiye, enflasyonla mücadelesini sürdürülebilir politikalarla desteklemek zorunda. Aksi takdirde, üretim ve tüketim arasındaki dengesizlikler daha da büyüyebilir” dedi. Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki zorluklara da değinen Aslanoğlu, “Yüksek üretim maliyetleri, Türkiye’nin rekabet gücünü azaltıyor. Avrupa pazarında yaşanan daralma, Türk ihracatçılarını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, daha rekabetçi bir üretim yapısına geçiş sağlanmalı” diye belirtti.

Ortadoğu ve İsrail’in Bölgedeki Etkisi
Panelde Ortadoğu ve İsrail’in bölgedeki etkisi ve Amerika’nın yeni dönemdeki stratejileri değerlendirildi. Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, “Trump yönetiminin, İsrail’e olan desteği artıracağı aşikâr. Bu durum, İran’a yönelik baskıların ve bölgedeki gerilimlerin tırmanmasına yol açabilir” dedi. Ortadoğu’daki siyasi krizlerin, Türkiye’nin dış politikasını da doğrudan etkilediğini belirten Okur, “Türkiye, bu süreçte daha stratejik adımlar atmak zorunda. İsrail ve Amerika’nın bölgedeki ittifaklarına karşı, kendi bölgesel ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor” diye konuştu.

Panelde, 2025 yılının jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin damga vuracağı bir yıl olacağı konusunda görüşler bildirildi. Konuşmacılar, dünya genelinde artan gerilimlerin ve ekonomik belirsizliklerin, küresel ticaret hacmini daraltabileceğini ve gelişmekte olan ülkeleri daha savunmasız hale getirebileceğini vurguladı. Türkiye açısından, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, gelir dağılımındaki adaletsizliklerin giderilmesi ve yapısal reformların hızla hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi.

Son olarak, panelin moderatörü Üzeyir DOĞAN, etkinliği değerlendirerek, “Bugünkü tartışmalar, Türkiye’nin ve dünyanın geleceği açısından büyük önem taşıyor. Hem bireyler hem de kurumlar olarak bu süreçlere uyum sağlamalı ve daha bilinçli stratejiler geliştirmeliyiz” dedi.

Hazırlayan: Hikmet Emir UMAN (İhtisas 1)