KOCAV’da cuma akşamları gerçekleştirilen Divan Sohbetleri Kitap Söyleyişisi’nin 23 Şubat 2024 tarihindeki konuğu, Marmara Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümran Ay oldu. Sohbette “Klasik Türk Edebiyatında Kadın Şairler: Leyla Saz Hanım” kitabı ele alınarak Klasik Türk Edebiyatındaki kadın şairlerden bahsedildi.
Kadın Şairlere Bir Bakış Bir Fotoğraf
Konuşmasına kadın şairleri ve onların eserlerini gün yüzüne çıkarmakla giriş yapan Prof. Dr. Ay, kitabın ağırlıklı olarak Anadolu coğrafyasını esas aldığını belirtti ve “Biz ilk kitapta genel olarak kadın şairlere bir bakış, bir fotoğraf çekelim dedik. Daha önce kadın şairlerimize yapılmış çalışmaları bir ahde vefa geleneği olarak sıraladık.” ifadelerini kullandı. 15. yüzyıldan başlanarak; Mihri Hatun, Leyla Saz Hanım, Baharzade Feride Hanım, Şeref Hanım, Fitnat Hanım, Sırrı Nahile Hanım gibi kadın şairlerin bir külliyat halinde tanıtıldığını ekleyip ardından bahsi geçen kadın şairlerin eğitimlerini, aşk ve sevgi anlayışlarını, tarikat ilişkilerini ve mahlaslarını neye göre aldıklarını da değerlendirdiklerinden söz etti.
1820’lerden itibaren kadın dergisi furyası başlamasından bahseden Prof. Dr. Ay, kadınların hakimiyetinde olan bu dergilerin çok yönlülüğünü şöyle vurguladı: “Öncelikle edebi ortamı renklendiriyorlar. Kız ve erkek çocuklarının terbiyesiyle, ev işleriyle, hastalıklarla ilgili gündelik ve pratik bilgiler var. Aynı zamanda entelektüel kadınlara hitap eden fikri, felsefi dergiler de var. Moda ile ilgili batıdaki gibi resimli dergiler de mevcut. Hatta bu dergilerin bir diğer görevi de kimsesiz kız çocuklarının çeyizlerinin hazırlanması, evlenmesi amacıyla kurulan yardım sandıklarına, derginin abone yöntemiyle destek olunması. Üstelik Balkan Savaşlarına, 1. Dünya Savaşına, Çanakkale Savaşına gönderilecek yardımların bu şekilde tedarik edilmesinde de rol oynamışlar.”
Leyla Saz Hanım
Söyleyişin devamında Prof. Dr. Ay, Leyla Saz Hanım’ın ailesinden, eğitiminden bahsetti. Hekim İsmail Paşa’nın kızı olan Leyla Saz Hanım’ın hem Arapça hem de Farsça öğrendiğini ekledi. Sarayla yakın münasebetleri olması sebebiyle de haremle ilgili birinci ağızdan yazılmış gerçekçi bir eser olan “Haremin İçyüzü” kitabına da sohbetinde yer verdi.
Ele alınan bir diğer konu da Leyla Saz Hanım’ın hem şair hem de müzisyen olmasıydı. Şiirler yazıp şarkılar besteleyen Leyla Saz Hanım aynı zamanda piyano ve armonika çalabiliyordu.
Son olarak Leyla Saz Hanım’ın evinde çıkan yangından ve yok olan bestelerden söz edildi. Prof. Dr. Ay, günümüze ulaşan eserlerin, Leyla Saz Hanım’ın yangından sonra yazdıkları ve hatırlayabildikleri olduğunu söyledi ve sözlerini bitirdi.
Elif Dilruba ARIKAN – İhtisas 2