İlmin ve sanat sohbetlerinin gerçekleştirildiği Düşünce Sohbetleri’nin on dördüncüsünde konuğumuz Dr. Öğr. Üyesi Necmettin Özmen oldu. Özmen’in Düşünce Dergisi’nin “Kent” dosya konulu yedinci sayısında “İstanbullular Adlı Romanda İstanbulluluk, İstanbul ve Kentli Olma Kültürü” başlıklı yazısı incelendi. Gerçekleştirilen hoş sohbette Buket Uzuner’in kaleme aldığı İstanbullular romanını Dr. Öğr. Üyesi Özmen eşliğinde inceledik ve yorumladık. Necmettin Özmen kitap incelemesini büyük fotoğraftan küçük parçalara giderek anlattı. Romanın iki türden oluştuğunu; bir kurgu yönü, ikinci olarak İstanbul’un İstanbul’u anlattığı güzel bir şehrengiz olduğundan bahsetti. İstanbullular romanını üç başlıkta ele aldı: Mekân, zaman ve kahramanlar. Eser, 2005 senesinde Atatürk Havalimanı’nda karşılaşarak tanışan 15 kişinin 4 saatini ve sohbetlerini anlatmaktadır. Atatürk Havalimanı’nda farklı kesimlerden oluşan bu küçük topluluk bir nevi İstanbul’u temsil etmiştir. Roman farklı kökenlerden, ekonomik durumlardan ve farklı karakterlerden oluşan bir kurgu. Karakterlerden her birinin İstanbul’la bir gönül bağı bulunmakta. Kimi İstanbul’a aşık, kimi İstanbul’un derdinden dert edinmiş, kimi İstanbul’un ta kendisi olmuş, kimi ise memleket hasretinde… İstanbullular romanı İstanbul’u farklı gözlerden, kesimlerden objektif bir biçimde incelemek için bir olanak. Romanı özelleştiren durumlardan bir diğeri de İstanbul hakkında yorumlar tek bir kesim tarafından değil kozmopolit şehrimiz İstanbul gibi karışık kesimler tarafından değerlendirilmiştir; bilim insanı, işçi, sanatçı, taksici, Rum, Ermeni, Alevi, Türk… İstanbullular romanı aynı zamanda aşk ve insanların kendini arayış romanı. Yedi tepeli güzel şehir İstanbul hakkında ufak anekdotların oluğu bir eser olduğu yorumlarında bulunuldu.
İstanbullu Kimdir?
Necmettin Özmen, yazarın romanda gerçek İstanbullu olarak örnek gösterdiği tiplerin yanında taşradan gelenler olarak betimlediği İstanbulluluğu özümseyememiş iki grup olduğundan bahsetti. Siyasi argümanları da içinde barındırdığına değindi. Özmen, karakterlerden çıkarttığı İstanbul yorumlarını bizlere sunarak farklı kesimlere sahip insanların yorumlarının üstünde durmamızı sağladı. İyisiyle kötüsüyle bu büyülü şehri terk etmenin aslında romanda da bahsedildiği gibi hepimiz için zor olduğuna değindi. Necmettin Özmen, “Esas İstanbullular İstanbul’u özümseyenlerdir demektedir yazar. Romanda İstanbul’u benimseyenler genelde Rumlar, Levantenler, Ermeniler olarak anlatılmıştır. Özümseyemeyen kesimse sonradan gelen olarak adlandırılan Anadolular olarak romanda geçmektedir.” sözleriyle romana olan eleştirisini belirtti. Romanın yıllardan beri süregelen Rum, Ermeni, Türk ve daha nice asılların karışmasıyla bir dünya şehri olduğundan bahsetti. Özmen yazarın ana fikrini “kanlar ve döller karışmıştır.” sözleriyle açıkladı. Sohbetimiz soru cevap kısmıyla sona erdi.
Hazırlayan
Kamile OKUDAN (Gelişme 2)