Umudun Resmi KOCAV Duvarlarında
Şehirler vardır, tarih kokan. Bakınca gözlerden film şeridi gibi geçer o mekânda yaşanan acılar, sevinçler. Öyle ki tandırda pişmiş ekmeğin kokusu gelir burna, köprüden geçen atın nal sesi gelir kulağa.
Sadece yapı ve insan kalabalığı değildir şehirler. Ruhu vardır; acısıyla tatlısıyla yaşananlar işler her bir sokağına, duvarına, kaldırımına… 6 Şubat günü gerçekleşen ülkemizin; pek çok kültüre ev sahipliği yapan nadide şehirlerinden Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve diğer 6 şehirde meydana gelen deprem afeti sonrasında birçok insanımız madden ve manen yara aldı. Hafızalarda acı resimler kaldı. Bir de umudun resimleri, umut hep vardı. Yekpare bir vücut olan Türk Milleti’nde, “Umudunu yitirme geri döneceğiz Hatay” duvar yazısında, Türk bayrağını dalgalandırarak gelen Azerbaycanlı yardımseverde umudun resmini gördük.
Biz de KOCAV olarak deprem bölgesinde gereken yardımları sağlamaya çalıştık. Kah bir aş sırasında kah ihtiyaçları gidermek için telefon başındaydık. 30 gün boyunca iftarlar verdik, çeşitli bölgelere kömür yardımları yaptık ve KOCAV bursiyerlerine gereken desteği sağladık. El birliği ile yaralar sarılmaya devam edilirken, depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. Bu yaraları ancak birlikte, ancak biz saracağız.
Biz Bülten ekibi olarak da durmadık. Yeni sayımızdaki divan sohbetleri, konferanslar, düşünce sohbetleri ile karşınızdayız. Tıpkı şehirlerin temsil ettiği değerleri bir kuşaktan diğerine taşıdığı gibi biz de faaliyetlerimizi bu sayfalara yazdık, ileride okunup bilinmesine vesile olması dileği ile….
Ayşenur Güz
Asrın felaketini yaşadığımız şu dönemde öncelikle depremde kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet geride kalanlara başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Şu an huzurlarınızda bulunan bu sayı da meşakkatli süreçlerden geçerek karşınıza geldi. Özellikle deprem bölgelerinde kalan arkadaşlarımıza deprem bölgesi dışında kalan arkadaşlarımız destek çıktı. Birbirimizin sırtından yüklere alarak yine bir KOCAV duruşu sergileyerek elbirliğiyle huzurlarınıza çıkmayı başardık. Şimdi de müsaadenizle sizleri dergimizin içeriği hakkında küçük bir gezintiye çıkarayım.
Bu sayımızda da sizlere “100. Yılında Cumhuriyet: Dün-Bugün-Yarın” üst başlığı ile düzenlediğimiz konferanslardan haberler getirdik. İlk konferansımızda Prof. Dr. Yümni Sezen hocamız “Hümanizm ve Türkiye” adlı kitabının önemli başlıklarına değindi. Bir diğer konferansta Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu hocamız Türk sinemasının serüvenini anlatırken son konferansımızda ise alanında uzman birçok isim Lozan’ı konuştu. Divan sohbetlerimizde kâh ebru sanatını konuştuk kâh kültür üzerine hasbihal gerçekleştirdik. Kâh Orta Doğu’yu konuştuk kâh Rusya-Ukrayna savaşının ülkemize etkilerini tartıştık. Dergimizin bir diğer bölümünde Düşünce Dergisi’nin Din sayısının yazarlarını okurları ile buluşturduk. Bu suretle dergide işlenen konuların daha iyi anlaşılmasına vesile olduk. Ahde vefa bölümümüzde Yılmaz Özakpınar hocamızı yad ederken duygulara vakıf olmak bölümünde emek vermenin, değer vermenin ya da yeni bir değer oluşturmanın bulaşıcı olabileceğine şahit olduk.
Velhasıl yine dolu dolu bir sayı ile karşınızdayız. Hep bir elden birlik ve beraberlik içerisinde hazırladığımız bu sayımızda da bizleri yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederiz…
Afra Yörükoğlu