Altın Beyinli Adamın İzinde
“Erol Güngör, KOCAV misyon ve hedeflerine sahip bir mütefekkirdi.’’
KOCAV, kendisine ilmi rehber kabul ettiği Erol Güngör’ü düzenlediği çeşitli etkinlikler “anlamaya, anlatmaya ve aşmaya” çalışmaktadır. Bunlardan ilki her yıl vefat ettiği ayda gerçekleştirilen toplantılardır. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen bu anma toplantılarını, Prof. Dr. Tayfun Amman yönetiminde faaliyetlerini sürdüren KOCAV Erol Güngör Çalışma Grubu düzenlemektedir. İkinci toplantı ise sonu sıfırlı ve beşli yıllarda düzenlenen daha büyük kapsamlı etkinliklerdir. Vakıf merkezi dışında organize edilen bu toplantılarla Erol Güngör, kamuoyuna daha iyi anlatılmaya çalışılmaktadır.
KOCAV, Erol Güngör’ün vefatının 25. yılı münasebetiyle 4 ilde anma toplantıları ve “Erol Güngör’e Göre Millet-Milli Kültür ve Milliyetçilik” konulu yüksek öğrenim düzeyinde bir de makale yarışması düzenlemiştir. Yine bu bağlamda Rengahenk Dergisi tarafından Erol Güngör özel sayısı çıkarılmış, 40 tebliğin sunulduğu Erol Güngör Öğrenci Sempozyumu yapılmış, Erol Güngör İlköğretim Okulu ziyaret edilmiş, KOCAV’ın bugüne kadar yaptığı Erol Güngör anma toplantıları, “Kültür Ocağı’nda Bir Mütefekkir Erol Güngör” adıyla kitaplaştırılarak KOCAV Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır.
Prof. Dr. Erol Güngör (1938-1983)
Ünlü düşünür Kenneth Boulding’in “Altın Beyinli Adam” dediği Erol Güngör, Türkiye’de kültür değişmeleri, batıllılaşma ve modernleşme deyince akla gelen ve bu konularda fikirlerine başvurulan ilk isimlerden birisidir. 25 Kasım 1938’de Kırşehir’de dünyaya gelen Erol Güngör küçük yaşta kitaplarla tanışmıştır. İlk eğitimini dedesi Hacı Osman Efendi’den alan Güngör, tarih ve kültürün manevi ikliminde kendini yetiştirmiş, genç yaşta her alanda söz söyleyebilecek bir birikime ulaşmıştır.
1956 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yüksek öğrenimine başlayan Erol Güngör, Yahya Efendi Dergahı, Küllük Ve Marmara Kıraathanesi gibi mahfillerde Nurettin Topçu, Fethi Gemuhluoğlu, Nihal Atsız ve Necip Fazıl Kısakürek gibi mümtaz şahsiyetlerin sohbetlerinde bulunmuştur. Bu sohbetlerin Erol Güngör’ün fikir dünyası üzerinde büyük tesiri vardır. Fethi Gemuhluoğlu tarafından Mümtaz Turhan’la tanıştırılması hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Mümtaz Turhan’nın etkisiyle hukuk fakültesinden ayrılan Erol Güngör, edebiyat fakültesi felsefe bölümüne kayıt yaptırır. Böylece hocası Mümtaz Turhan’ın “işte benim hakiki eserim” diyeceği Erol Güngör, parlak akademik hayatına ilk adımını atmıştır. Üniversitedeki başarılı çalışmaları ile arkadaşları arasından sıyrılan ve hocalarının takdirini kazanan Erol Güngör Amerikalı ünlü sosyal-psikolog Kenneth Hammond’ın davetiyle Amerika’ya gider. Amerika’da kaldığı iki yıl süresince çalışmalarını sürdüren Güngör 1971’de doçent, 1978’de profesör unvanını alır. 1982 yılında Konya Selçuk Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Erol Güngör 24 Nisan 1983 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Evli ve bir çocuk babası olan Güngör, 45 yıl süren kısa ömrüne 12 telif, 7 tercüme eser ve yüzlerce makale sığdırmıştır.
Türk kültür ve ilim hayatında bir kutup yıldızı gibi parlayan Erol Güngör özelikle Türk gençliğinin yolunu aydınlanan bir münevver olmuştur. Milli ve üstün bir medeniyet inşası yolunda kültürel, akademik ve sosyal alanda çalışmalarını sürdüren KOCAV için Erol Güngör gibi mütefekkirler bulunmaz değerlerdir. Bu değerleri okumak, anlamak, anlatmak ve arzulanan medeniyet çizgisine ulaşmak boynumuzun borcudur. Milletimizle alakalı endişeleri bulunan herkese ulaşma mesajları ile dünün, bugünün ve yarının hocası Prof. Dr. Erol Güngör’ü Rahmetle anıyoruz…