Geçmişten Günümüze İstanbul Gazeteciliği
Divan Sohbetleri’nin 13 Ocak tarihindeki konuğu Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Cem Sökmen oldu. Marmara Üniversitesi Efen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümran Ay Say’ın konuğu olan Dr. Sökmen, Divan Sohbeti’nin konusunu “İstanbul Gazeteciliği: Bab-ı Âli” olarak belirlendi.
Giriş konuşmasını yapan Doç. Dr. Ay Say, sohbete İstanbul’un tarihi mirası ve kültürel zenginlikleri olan kütüphaneler, sahaflar ve medreseler hakkında bilgi vererek başladı. İstanbul’un tarih boyunca kültür, ticaret ve medeniyetin buluşma noktası olduğunu vurguladı. Matbaanın İstanbul’daki tarihinden de bahseden Doç. Dr. Ay Say, giriş konuşmasını Babıâli’nin ihtişamından bahsederek sonlandırdı ve Dr. Sökmen’e Sohbeti devretti.
İstanbul’daki Kültürel Değişimler
Dr. Sökmen, konuşmasının başında İstanbul’daki mekânsal değişimleri ve özellikle kültürel ve eğitimsel unsurların ticari alanın gölgesinde kaldığı değişimleri ele aldı. KOCAV’ın Fındıkzade’den Hacı Arif Bey Konağı’na taşınmasından bahseden Dr. Sökmen, bunun istisnai örneklerden birisi olduğunu söyledi. Bir diğer örnek olarak da Süleymaniye Doğumevinin Zeytinburnu’na taşınmasını gösteren Dr. Sökmen konuşmasına şu sözlerle devam etti, “Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir’i yazmış, Yahya Kemal Aziz İstanbul’u yazmış. Yaşasınlar da gelsin şimdi yazsınlar. Kemal Tahir’in bir sözü varmış ‘Türkiye’de her şey çok çabuk değişir akşam eve girdiğiniz de kapı numarasına bakın sabah çıktığınızda değiştirilmiş olabilir.”
Matbu Gazetecilik Öldü
Dr. Sökmen, matbu gazeteciliğin öldüğüne dair düşüncelere değinerek şunları söyledi: “Bu bizim gerçekliğimiz, matbu gazeteciliğin ölmesi. Gidelim Almanya’da bir tren istasyonuna, 15 dükkân varsa bunun 5 tanesi gazete, kitap, dergi satan dükkân. Şimdi biz diyoruz ki matbu gazetecilik öldü ama haber kanallarını açıyoruz, orada sabah 7 ile 10 arasında kahvaltı haberleri formatında yapılan programları görüyoruz. Üç saatlik programın bir buçuk saatinin Türkiye’de yayınlanan 25 civarındaki ulusal gazetenin dev bir ekrana yansıtılması ve oradaki haberlerin moderatör, sunucu tarafından okunmasıyla geçtiğini görüyoruz.”
Takvim-i Vekayi Başlangıç
Bab-ı Ali’nin kuruluş hikâyesini anlatan Dr. Sökmen, şu ifadeleri kullandı: ” 1830’da II. Mahmut’un emriyle Takvim-i Vekayigazetesi ile bu süreç başladı. Bu, Bab-ı Ali’de yayın dünyasının oluşması demek. Biz orada ilk Türk kitapevlerini 1875’ten sonra görüyoruz. Öncesinde Ermeni kitapçılar var ve dini ve askeri kitaplar yoğunlukta. Sonrasında eğitimde ders kitabı olarak kullanılacak kitapların basılması amacıyla matbaaların kuruluyo.”
Türkiye’de matbu yayıncılık sektörünün ne kadar etkili olabileceğinden ve Türk toplumunun eğitim ve kültür seviyesinin yükselmesinde ne kadar etkiye sahip olabileceğinden bahseden Dr. Sökmen, devamında güncel konulara ve tecrübelerine değinerek sohbeti sonlandırdı.
Cem SÖKMEN Kimdir?
İstanbul 1979 doğumlu akademisyen ve yazar Dr. Sökmen, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Yazı ve röportajlarıyla tanınan Dr. Sökmen, Biyografi Analiz, Moral Dünyası, Ufuk Ötesi ve Türk Edebiyatı dergilerinde yazılar, haberler kaleme aldı. Aynı zamanda Nesil Grup ve Ötüken Yayınevi’nde editör olarak görev yaptı. Dr. Sökmen’in “Aydınların İletişim Ortamı Olarak Eski İstanbul Kahvehaneleri” ve “Marmara Kıraathanesi, Beyazıt’ta Bir Hayat Sahnesi” adlı kitapları da okuyucuların ilgisini çeken eserleri arasındadır.
Hazırlayan: Firdevs Beyza KOCA (İhtisas 2)

