Hacı Arif Bey Konağı Divan Salonunda gerçekleştirilen Divan Sohbetinin post sahibi Sebahattin Zaim Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Necmettin Özmen idi. Konuğu ise yine aynı üniversitenin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bilal Yıldırım idi. Dr. Öğr. Üyesi Bilal Yıldırım, ilk hocasının babası olduğunu söyledi. Küçük yaştan itibaren kitap ve öğrenme merakı olduğunu ve büyüklerle aynı mecliste bulunmanın “nerede, ne yapılır” hususunda insana büyük katkılar sağladığını belirtti.
Okuma sevdasının küçük yaşta başladığını ve birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen bundan asla vazgeçmediğinin altını çizdi. Okuduğu ilk hacimli eserin “Huzur Sokağı” olduğunu, bu eseri okumasının üzerinden seneler geçse de sayfa sayfa hatırladığını söyledi ve bundan örnekle her kitabı dikkatle okumayı tavsiye etti. Aslen Hataylı olan Dr. Öğr. Üyesi Bilal Yıldırım, Fransız işgali dönemindeki Hatay’a dair olaylara değindi. Halkın çok zorluklar yaşadığından bahsederken “Kaçkaç” adını verdikleri olayı anlattı. Kaçkaç’ın akşamları köylere baskın düzenleyen Fransız askerlerinden zarar görmemek için güvenli yerlere saklanmaya verilen isim olduğunu belirtti. Böyle bir Kaçkaç olayında dedesi ile ninesinin arasında geçen bir olayın deyim haline dönüştüğünden bahsetti. Dedesi ile ninesi Fransız milislerinden kaçarken ninesinin eşeği de almaya inat edip almasıyla çok fazla gidemeden yakayı ele verdiklerini ve buna mukabil dedesinin: “Hatun kaçmış mı olduk?” sözünün halen yerel ağızda deyim olarak kullanıldığını söyledi. Balkanlara gitme hikâyesini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Bilal Yıldırım, orada görüp yaşadıklarına değindi ve herkesin gidip görmesi gereken yerler olduğunu söyledi. Balkanlar’da Türkçe’den başka bir dil bilmeseniz de olur, diyen Dr. Öğr. Üyesi Yıldırım, oraların buram buram Türkiye koktuğunu iletti. Balkan şehirlerinde gezerken hiç yabancılık çekmediğini, orada Türkiye’nin herhangi bir yerindeymiş gibi hissettiğini bildirdi. Okuduğu çeşitli şiirlerle sohbete renk katan ve dinleyenlere zamanın nasıl geçtiğini fark ettirmeyen Dr. Öğr. Üyesi Bilal Yıldırım, bu güzel sohbete hitam verdi.
Hazırlayan
Enes YILDIRIM
(Gelişme 2)