15 Ekim 2024

2014-2015 Sertifika Töreni Coşkuyla Geçti

KOCAV 2014-2015 Dönemi Sertifika Töreni, 30 Mayıs 2015 Cumartesi günü Erol Güngör Kültür Merkezi Ömer Lütfü Mete Salonu’nda gerçekleştirildi. Sertifika törenine vakıf yöneticileri, seminer hocaları, öğrenciler, KOCAV mezun ve mensupları katıldı. Güz ve bahar dönemi olmak üzere iki dönemde de başarılı olan öğrencilerin yanı sıra her yıl düzenlenen futbol turnuvası, satranç turnuvası ve bu yıl ilki düzenlenen masa tenisi turnuvalarında başarılı olan öğrenciler ödüllerini aldılar. Sunuculuğunu Vakfımız İhtisas 2 öğrencisi Ebrar Akbulut ve Gelişme 2 öğrencisi Gökhan Çalışır’ın üstlendiği törende ilk olarak kürsüye KOCAV Eğitimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Delican çıktı. “Akademik hayattan aşina olmuş olduğunuz eğitim öğretim döneminin açılışı ve kapanışı süreci içerisinde bizde de artık KOCAV bir akademi haline geldiği için hem açılış hem de kapanış programlarını böyle görkemli törenlerle yapmak istiyoruz.’’ diyen Prof. Dr. Mustafa Delican konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Bilgiyi Talep Eden Bir Gençlik

“Her yıl olduğu gibi bu yıl da Giriş, Gelişme ve İhtisas sınıfı öğrencilerimizin bir yıl boyunca vermiş oldukları emeklerinin belgelendirilmesi, takdir edilmesi için buradayız. Tek bir amaç var burada: Kendi ayakları üzerinde duran donanımlı insan gücü yetiştirmek, ya da şahsiyetlerin, fertlerin oluşmasına katkı sağlamak. Vakfın kuruluşunda bilimsel bilgi üretmek esas merkeze alınmıştır. Bilgi üretmenin gerekli olduğunu bu bilginin de bizim tarafımızdan üretilmesi gerektiğini de o zaman tespit etmiş olduk. Geçmişte ve bugünde aynı tespitte devam ediyoruz.” “Aslında bizler nesil olarak tarım toplumuyla sanayi toplumu arasına sıkışan bir nesiliz. Sizler hizmet toplumu ya da sanayi toplumu dediğimiz toplumun içerisinde yer alacak kuşaklarsınız. Hizmet toplumu dediğimiz ya da sanayi ötesi toplum dediğimizde ileri teknoloji ve aynı zamanda bilgi toplumların daha fazla merkezinde yer alır. Dolayısıyla bundan sonraki dönem içerisinde bilginin üretilmesi ve bilgiye hâkimiyet her şeyden öne çıkacaktır. Bizim de amacımız nesillerin hazırlıklı olmasını sağlamak. Bilginin ehemmiyetinin kavranılması ve bilginin hiçbir zaman nötr bir kavram olmadığının anlaşılması gerekiyor. Bilgi hangi toplumda hangi kültürde üretiliyorsa o toplumun kültürünün, inancının, değerlerinin bir yansıması olarak karşımıza çıkar, özellikle sosyal bilimler için bu çok daha doğru olan bir ifade. Bilimsel bilgi değişmeyen bir bilgi değildir. Dinamiktir ve sürekli değişime tabi olma niteliği ile aslında diğer bütün bilgi türlerinin dışında ayrı bir değere sahiptir. Biz kuşak olarak yetişirken bilginin hiç değişmeyecek bir niteliğe sahip olduğu gibi bir kanaate sahip olarak yetiştik. Bilginin sürekli değişmesi gerekir. Dolayısıyla bu bilgileri sürekli kendimizin üretmesi lazım. Bundan sonra toplumların bilgiye hâkim olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrılması söz konusudur. Burada kendi ayakları üzerinde duran ve bilgiyi üretme kapasitesine sahip olan gençlerin yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla bütün bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz.’’

Talep Etmek Esastır

“Çeşmeden ne kadar su akarsa aksın herkes kendi kovası kadar doldurur. Biz, kovamızı geniş tutmak ve büyük tutmak durumundayız ki daha fazla faydalanabilelim. Bizler bu ilim sofrasını daha da zenginleştirip büyütmek istiyoruz, sizlerin de bu ilim sofrasından daha fazla yararlanabilmesini umuyoruz. Bu açıdan burada talepler esastır. Sizler talep edeceksiniz, bizler yapacağız. Kendi kuşağımız, kendi yetişmemiz kendi birikimimize göre bildiğimiz kadar hareket ederiz, onu dikkate alırız. Sizler eğer bize işaret verirseniz talepte bulunursanız onlarla biz, hem kendimizin elişmesi hem sizlerin gelişmesi için çaba sarf etmiş olacağız.” diyerek sözlerini tamamlayan Prof. Dr. Delican gelen davetlilere ve zamanını KOCAV’dan yana kullanan öğrencilere teşekkürlerini iletti. KOCAV eğitimden sorumlu Başkan Yardımcı Prof. Dr. Mustafa Delican’dan sonra kürsüye sırasıyla Giriş sınıfını temsilen Metehan Hepvar, Gelişme sınıfını temsilen Melike Alagöz ve İhtisas sınıfını temsilen Elif Darıcı gelerek duygu ve düşüncelerini paylaştılar.

Ödüller Sahiplerini Buldu

KOCAV, 2014-2015 döneminde KOCAV Bülten Editörü, Rengâhek dergisi yayın kurulu üyesi ve Tarih ve Toplum Araştırmaları Kürsüsü öğrencilerinden Meryem Karakulak “Birinci Dünya Savaşı’nda Irak Aşiretlerinin Tavrı” adlı çalışmasıyla Tarih ve Toplum Araştırmaları Kürsüsü’nden mezun oldu. Meryem Karakulak’a KOCAV sertifikasını, kürsü hocalarından Yrd. Doç. Dr. Vehbi Baysan takdim etti. Meryem Karakulak’ın hazırladığı tezin akademik değerinden  bahseden Yrd. Doç. Dr. Baysan öğrencisine başarılar diledi. Yrd. Doç. Dr. Baysan’ın ardından kürsüye gelen Karakulak da çalışmalarına destek veren hocalarına teşekkür etti. Her yıl düzenlenen Futbol Turnuvasında bu yıl, “KAS’’ birinci olurken Kültür Gücü Ocak Spor ikinci, Hacı Arif Bey üçüncü oldu. Satranç turnuvasında Yaşar Fatih Ay birinci oldu. Masa Tenisi birincisi ise Mustafa Çakır oldu. Giriş ve Gelişme sınıfının başarılı ödevleri, İz Yayıncılık’tan kitap çeklerini almaya hak kazandı. Sertifika töreni sonrasında Sanatçı Işık Ersin tarafından verilen müzik ziyafetiyle tüm KOCAVlılar bir yılın yorgunluğunu üzerlerinden atıp kulaklarının pasını sildiler.

Körler Diyarından Geçen Kuyruklu Yıldızlar

“Lise tahsilini Anadolu’da yaptıktan sonra, dinine, vatanına ve milletine layıkıyla hizmet aşkıyla, birbirinden başka dayanağı olmadan İstanbul’a gelmiş bir grup gençtik. Yolumuz, bu toprakların pratik hayatla intibakı sağlam, fikir üretme potansiyelini hayata geçirebilmiş,  ahlakı ve yaşayışıyla yolumuzu aydınlatan münevverlerin, diğer bir deyişle ‘körler diyarından geçen kuyruklu yıldızların’ yolu idi. İnsanlığın yaradılış programına uygun, bu çağın sorularına cevap verebilen, milli ve üstün bir medeniyet tasavvurunu aramak, bulmak, inşasına hizmet etmekti muradımız. Bireysel anlamda da ipeğe sarılı çelik olabilmek, öncelikle bir kul olduğumuzu aklımızdan çıkarmadan ilmî metodu özümseyip bir hayat nizamı tesis edebilmekti ülkümüz.” “İlk başta okuduğum ayet üzere yürüyebilme, ‘emrolunduğu gibi dosdoğru’ olabilme yoluna lise yıllarından itibaren gönül vermiş olan ben ve arkadaşlarım, yine böyle nesillerin yetişmesinde hizmet edebilmek gayesiyle çıktığımız bu yolda, kendimizi aynı fikre ve vizyona sahip, davamız için çok önemli adımlar atmayı başarmış bir çatının altında bulduk. Bu buluşmanın bize verdiği saadetin altını ne kadar çizsem az.”

Metehan HEPVAR ( Giriş 2)