Netflix’te yayımlanan Squid Game (Kalamar Oyunu) dizisi 2021 yılına damga vuran dizilerden biri oldu. Yoğun bir reklam kampanyası yapılmamasına rağmen dizi, o kadar yoğun ilgi gördü ki platformun en çok izlenen dizisi haline geldi. Çarşıda pazarda satılmadık eşyası, yapılmadık dedikodusu kalmadı.Dizinin senaristi ve yönetmeni HwangDong-hyuk, projesinin hayata geçmesi için 10 yıl beklemiş.
Kore’nin farklı bir atmosfere sahip senaryolarında birine sahip olan Squid Game, sinemada zaman zaman işlenen insan avı hikâyelerine benziyordu. Borç batağına saplanmış insanlara,Sguid Game adında oyuna davet edilmekte ve bir çıkış yolu sunulmaktadır. Çocuk oyunlarından oluşan SguidGame’ibaşarıyla geçmek 45.6 milyar won’luk büyük ödülü kazanmak için yeterlidir ancak başarısızlığın geri dönüşü yoktur. Yarışmadan elenen, hata yapan ölmektedir. Oyunların kuralları açık ve netti: Açlık, sefalet karşısında mücadele ederken ölünecek ya da büyük ödülle düzlüğe çıkılarak hayallere kavuşulacaktır. Yarışmaya katılan 456 kişinin başka tercihi yoktur. Hapishane gibi bir adaya yerleşen adaylar, 9 bölüm boyunca ölümcül oyunlarda büyük ödüle ulaşmaya çalışırlar. Asıl vurucu nokta ise bu oyunlarınmulti milyarder zenginlerin eğlencesi olmasıdır. Zevk-i sefa içindeki zenginler, ölümcül yarışmaları izleyerek eğlenmekte, bahis oynamakta, kendilerini tatmin etmektedirler. Anlaşılan dünyada denemedikleri şey dışında fakirlerin varlık ile yokluk arasındaki çetin mücadeleleri kalmıştır.Günümüz kapitalist dünyasına sert eleştiri getiren film gerçekleri de şamar gibi vurur yüzümüze. Belki de bu gerçeklikten dolayı diziyi çok sevdik. Zenginlerin parası fakirlerin çenesini yormaya devam ediyordu.
Dizinin çarpıcı konusu dışında dekorları, kostümleri, kamera açıları da oldukça güzel ve başarılı. Yeşil eşofmanları ile tek tip insanı sembolize eden oyuncular, tablolardan esinlenilmiş ilginç oyun alanlarında, sürrealist bir mekânda eğlenceli bir görsel şov sunuyorlar. Dizinin başroloyuncuları LeeJung-jae, Park Hae-soo, O Yeong-su, Wi Ha-joon, JungHo-yeon, HeoSung-tae, AnupamTripathi ve Kim Joo-ryoungalkışlanacak performansları da dizinin sevilmesini sağlayan unsurlardan biridir.
Dizi içerisinde “başarıya giden her yol mubahtır” prensibince en kibar sayılabilecek oyuncular bile katile dönüştü. Biliyorduk ki şiddete meyyalleri vallahi dertten idi. Gerçekten de insanların en zayıf durumları ancak bu kadar ironik bir şekilde eğlenceye dönüştürülebilirdi. Patlayan kafalar, sıçrayan kanlar, yakılan-kesilen bendeler, kavgalar ile şiddetiestetize bir şekilde açık olarak pek çok sahnede gördük. Dizi yine ironik bir şekilde ölümü çocuk oyunları ile getirirken çocukluğun masumluğunu yetişkinlerin gaddarlığı ile harmanlayarak “yaşam kavgası” adını verdiğimiz yaşama mücadelemizi gerçekten bir kavgaya dönüştürüyor. Aileye de sık sık vurgu yapan dizi, aile için her şeyin göze alınabileceğini, bireyin aile ile var olabileceğini hatırlatıyor.
Zenginlerin bu oyunu uzun yıllardır düzenlediğini öğrendiğimizde ise pek de şaşırmıyoruz aslında. Dünyada yıllardır eksilen mazlumların nasıl hak ve hukukları aranmıyorsa, pek çok insan sanki hiç yaşamamış gibi gözden kayboluyorsa oyunlara katılan insanların da zaten pek önemi yok. Kaybedenler kulübünden bir kişi daha eksilmiş oluyor sadece.Dizinin sonunda umutla beklediğimiz bu düzene çomak sokacak kahramanımız ise bizi huzura kavuşturmuyor. Sistem bir şekilde devam ediyor ama gerçekten birinin gerçekleri gün yüzüne çıkarması lazım, belki de son oyuncu olan SeongGi-hun, bunu yapabilir. Ne dersiniz? Dizinin 2. sezonu çekilirse bunu görebileceğiz.
Mesut AYTEKİN