13 Eylül 2024

Prof. Dr. Şeyma Güngör – 14/05/2011

Enine Boyuna Halk Bilimi

KOCAV Konferans/Panel/Açıkoturum dizisinin Mayıs ayındaki ilk konuğu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeyma Güngör oldu. Yrd. Doç. Dr. Ali Karaca danışmanlığında gerçekleştirilen “Durmuş Hocaoğlu Öğrenci Sempozyumu”nun ardından Prof. Dr. Şeyma Göngör, “Medeniyet, Estetik ve Halk Bilimi” başlıklı konferansı ilim dolu güne ayrı

bir zenginlik kattı.

Şeyma Güngör, konferansa Doğu’yu ve Batı’yı temsil eden iki farklı fotoğrafla başladı. Güngör, medeniyet kavramını “ideal bir yaşam tarzı ve şehirleşme”; estetiği ise “güzellik unsuru olan, parçaları arasında ahenk

olan şey” olarak tanımladı. Bu iki unsuru daha da açarak medeniyet ve kültür kavramları üzerinde durdu. Ziya Gökalp’e göre medeniyet ve kültürün ne olduğunu açıklayan Güngör, bu iki kavram arasında benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koydu. “Medeniyet” ve “Estetik” kavramlarını açıklayarak bu kavramları içerisinde barındıran “halk bilimi” konusuna ağırlık verdi.

Halk biliminin tanımı ve amacı üzerinde duran Güngör, dünya literatüründe ve bizde bulunan ilgili tanımların çokluğuna dikkat çekti. En genel ifadeyle halk bilimini:

“Belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alandaki kültürel ürünleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemlerle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen ve yorumlayan bir bilimdir.’’ şeklinde tanımladı. Daha sonra halk bilimini şu başlıklar altında inceledi:

1. Halk Biliminin İnceleme Alanı

2. Halk Bilimine Konu Olacak Unsurların Özellikleri

3. Halk Biliminin Başlıca Çalışma Alanları

4. Halk Bilim-Kültür İlişkisi

5. Halk Bilimi Üzerine Yapılan Derlemeler

6. Halk Biliminin Disiplin Haline Gelmesi

7. Dünya’da ve Türkiye’de Halk Bilimi Çalışmaları

8. Halk Biliminin Toplumsal İşlevi

Günümüzde kullanılan karşılaştırmalı metodun başlangıcının halk bilimine ait olduğunu belirten Güngör, halk bilimi derlemelerinin millet hayatındaki önemine vurgu yaptı. İsviçre’nin Fransa kültürü içerisinde kaybolmasını engelleyen yegâne unsurun yapılan halk bilimi derlemeleri olduğunu söyledi. Halk biliminin temeline de değinen Güngör, 1812’de neşredilen kitap ve onun

çevresinde gelişen çalışmaları kaynak gösterdi. Güngör, konuşmasının son bölümünde halk bilimi ile ilgili Türkiye’de yapılan veya yapılması düşünülen

dergi, kürsü, elektronik dergi, müze gibi çalışmalardan bahsetti. Küreselleşmenin halk bilimi üzerindeki olumsuz tesirine de değinen Güngör, bu durumdan duymuş olduğu üzüntüyü dinleyicilerle paylaştı. Özellikle Türk Kültür tarihinin en önemli yapıtları olan Orhun Kitabeleri’nin şuanki durumunun içler acısı olduğunu büyük bir teessürle ifade etti. Güngör, bir sonraki konferans konusunun Orhun Kitabeleri’ne ayrılması halinde seve seve gelebileceğini söyleyerek konferansa son verdi.

Hazırlayan

Sani GÖREN

(KOCAV Mezunu)