Dünyadaki Gelişmeleri ve Türkiye’ye Yansımalarını KOCAV Konferansında Değerlendirdi
KOCAV Konferanslar Dizisi dahilinde, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisalı 10 Nisan 2004’te “Dünyadaki Gelişmeler ve Türkiye’ye Yansımaları” konulu bir konferans verdi.
Prof. Dr. Erol Manisalı ülkemizdeki ve dünyadaki ekonomik dengeleri karşılaştırırken ülkemizde sistemin hain ürettiğinden bahsetti. Prof. Dr. Manisalı bu konuda sözlerine şu şekilde devam etti:
“Amerika’da ki sigara şirketi Türkiye’deki x şirketiyle işbirliği yapıyor. Amerikah şirket Türkiye’de sigara satarken kullandığı tütünü kendi köylüsünden temin ediyor. Bu durumda ABD şirketi kendi köylüsünü zenginleştirirken, Türkiye’deki şirket kendi köylüsünü fakirleştiriyor. Kapitalizmde iki taraf kazanmaz. Bu aynen bir futbol maçına benzer; bir taraf gol yerken diğer taraf kazanır. Büyük yabancı şirketlerin kurmuş oldukları sistem ülkemizdeki şirketleri bu sistemin bir parçası olmaya zorluyor…”
Prof. Manisalı ayrıca yerli şirketlerin kazanması için devlete yükümlülükler düştüğünü belirtti. Manisalı sözlerine şu şekilde devam etti: “ABD ihale yasalarına baktığımızda mutlaka yabancı şirketlerin kaybedeceği şekilde hazırlanmıştır. Aynı durumun bizde de olması gerekir. Devlet, kendi parasıyla yabancı şirketleri zenginleştirmemelidir. Dolayısıyla sistem hain yetiştirmektedir. Yoksa kimsenin hainlik ettiği yoktur. Sistem bozuksa yani yabancı şirketin Türkiye’deki ortağı, Türk çiftçi- sine ihanet ettiği zaman ihanet başlar, hainlik başlar. Hainlik demek, gizli belgeleri satmak değildir. Kendi insanınla beraber olmadığın zaman hainlik başlar. Bu bağlamda Prof. Dr. Manisalı toplum- sal demokrasiye değinerek; “toplumsal demokrasi olsaydı, olimpiyat stadının koltukları Fransa’dan ithal edilmezdi. TBMM koltukları ihalesinde herkes rüşveti tartıştı. Hiç kimse “Bu koltuklar İtalya’dan getirildi, neden Türkiye’den karşılanmadı demedi.” Ama Almanlar BMW fabrikası üzerine Japon arabası alacaksan git Japonya’da iş ara.’ demişlerdir. Yani sen ayakta kalmak istiyorsan o zaman kendi ürünlerini kullanmalısın. Manisalı ayrıca Batı kapitalizmine değindi. Son olarak ülkemizin menfaatlerinin korunması için toplumsal örgütlenmenin şart olduğu üzerinde özellikle durdu. Çiftçinin haklarının korunması için çiftçi örgütü şarttır ve bunun parlamentoya taşınması gerekmektedir. Bunun yanında eğitimin milli olması konusuna da değindi. En son olarak ılımlı İslâm terimini’ Batı’nın İslam ülkelerini uyutmak için kullandığı bir ifade olduğunun altını çizdi.
Hazırlayan: Evren Baykuş