3 Kasım 2024

KOCAV Divan Sohbetleri Doç. Dr. Tuğba Eray Biber

Lozan, Milli Mücadelenin Masada Kazanılmış Halidir

Divan Sohbetleri’nin 3 Şubat tarihindeki post sahibiİÜEdebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet Sancaktar, konuğu ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Eray Biber idi. Özellikle son zamanlarda tartışmalara konu olan Lozan Antlaşması ve imzalanış süreci Divan Sohbeti’nin konusuydu.

Lozan Meselesine İdeolojik Bakış Açısıyla Yaklaşıyoruz

Doç. Dr. Eray Biber, Lozan antlaşmasının anlatılmasının zor bir konu olduğunu çünkü Lozan meselesine ideolojik olarak yaklaştığımızı söyledi. Önümüzde somut olarak anlaşma maddeleri olmasına rağmen Lozan’a giden sürecin nasıl geliştiği, Lozan Barış Konferansı’nda neler yaşandığı, günümüzde de olduğu gibi yıllardır konuşulmakta olduğunu sözlerine ekledi. Ancak bu meseleler konuşulurken esasen anılar üzerinden yola çıkıldığını ifade etti. ’’Bu anılar mukayese yapabileceğimiz türden anılar değil daha çok tek taraflı anılardan oluşuyor.Veyahut tutanaklardan ve istihbarat raporlarından yola çıkarak Lozan meselesini konuşuyoruz.Ama Lozan’ı bir bütün içerisinde değerlendirmek daha doğru olur.’’

Lozan Sürecinde İsmet Paşa ve Heyeti

Lozan’ın imzalanma sürecinde İsviçre’de yapılacak olan Barış Konferansı’na bir heyetin gitmesi gerekiyordu. Lozan’a, baş delege olarak İsmet Paşa yanında Rıza Nur ve Hasan Saka ile beraber toplamda yüz kişiye yakın bir heyet gönderilmiştir. Bu süreçte pek çok farklı isim düşünülmüşken İsmet Paşa’nın baş delege olarak seçilmesi çok eleştirilmiştir. ’’Ben bu konuda İsmet Paşa’nın hakkının yendiğini düşünüyorum. İsmet Paşa Lozan’a bir asker olarak gitmiş, diplomat olarak çıkmıştır. Çok iyi bir asker olmasına karşın diplomatik tecrübesi yoktu. Az Fransızcası vardı. Üzerindeki baskı büyüktü.’’ İsmet Paşa’nın bu tecrübesizliğinin hem avantajları hem de dezavantajlarının olduğunu söyledi.

Lozan Barış Konferansı Diğer Barış Konferansları Gibi Değildi

’’Lozan Barış Konferansları toplamda sekiz ay sürdü iki buçuk ay ara verildi. Beş buçuk ay boyunca ne yapıldı? İnsanlar sadece salonlarda tartışmalarını yapmadılar. Mesela Lord Curzon tutanaklarda açıkça söylüyor: ‘Bunu ayrı görüşelim, hususi görüşelim.’’’ Bu ve benzeri söylemlerin Lozan ile ilgili tartışmaları doğal olarak arttırdığından,Türkiye’deki tartışmaların bu gibi söylemlere binaen doğduğundan bahsetti.

Yeni Ankara Hükümeti Değil Yenilmiş Osmanlı Devleti Muamelesi

Doç. Dr. Eray Biber,Lozan Barış Konferansı’nın gerçekleştiği ortamda özellikle İngiltere’nin Sevr Antlaşması ve Mondros Mütarekesini dayattığını ve muhatap olarak karşılarında bir Ankara Hükümeti değil yenilmiş bir Osmanlı Devleti varmış gibi muamele ettiklerini ifade etti.Divan Sohbeti, dinleyicilerimizin sorduğu sorularla sona erdi.

Hazırlayan: Suna ALBAYRAK  (İhtisas 2)