“Uluğbeyler Mehmed Niyazi” Belgeselinin Galası Yapıldı
KOCAV, Turan Yazgan, Emin Işık ve Süheyl Ünver belgeselleriyle seri haline getirdiği “Uluğbeyler” belgesel dizisinin son adresinde,ömrünü Türk milletini ve tarihinianlamak ve anlatmak uğrunda mürekkebe adamış hakiki ve hakikatli bir münevver olan, Vakıf Meclis Üyemiz,gazeteciyazar Mehmed Niyazi’nin hayatını anlattı.Doğumundan yetişme sürecine, eğitiminden dava adamlığına kadar tüm ayrıntılarıyla görselleştirilen “Uluğbeyler Mehmed Niyazi” belgeseliningalası, 21 Mayıs Cumartesi günü İÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı.belgeselinin galasına yoğun katılım oldu.
TC Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen belgeselin galasına Mehmed Niyazi’nin ailesi, öğrencileri, yakın dostları, akademi, sanat ve edebiyat dünyasının kıymetli isimleri ve vefakâr KOCAVlılar katıldı. Yönetmenliğinimezunlarımızdan Murat Çeri’nin üstlendiği belgesel filmde, Mehmed Niyazi’nin öğrencileri Prof. Dr. Cemal Zehir, Doç. Dr. Mustafa Aksoy, Fatih Baha Aydın, Dr. Cem Sökmen, dostları Belma Aksun, Özer Revanoğlu, Prof. Dr. Yumuşhan Günay, Prof. Dr. Sait Başer’in de aralarında bulunduğu Mehmed Niyazi’nin hayatına girmiş 17 farklı isimle yapılmış röportajlar yer aldı. Çekimleri İstanbul ve Sakarya’da yapılan 48 dakikalık belgesel film, 10 kişilik bir ekiple 1 yılda tamamlandı.
“Bilim ve Dava Adamlarını Genç Kuşaklara Tanıtıyoruz”
KOCAV Başkanı Av. Dr. Ali Ürey, yapmış olduğu selamlama konuşmasında önceliklegeçtiğimiz son iki yılda pandeminin getirdiği koşul ve durumların devlet kurumlarından bireysel yaşantıya, sosyal faaliyetlerden sivil toplum kuruluşlarının işleyişine kadar birçok alanda köklü değişikliğe sebep olduğunu belirtti. Çevrimiçi eğitimler ve toplantıların bir anda insanlığın tecrübesinde yerini aldığını söyleyen Av. Dr. Ürey, Vakfın son yüz yüze toplantısını13 Mart 2020 tarihinde yaptığını ifade etti. Ancak buna rağmen geçen zaman diliminde KOCAV’ın faaliyetlerini aksatmamaya özen gösterdiğini söyleyerek çağın bütün teknolojik imkânlarının sonuna kadar kullanıldığını veolağan etkinliklerinin hemen hemen hepsini uzaktan da olsa hayata geçirmeye gayret ettiğini ekledi. Fakat bazı etkinliklerin uzaktan ve çevirim içi koşullarda ikame edilemeyeceğini ifade edenAv. Dr. Ürey sözlerine şu şekilde devam etti:“Ancak takdir edersiniz ki bazı faaliyetler var ki bunları YouTube üzerinden yapmak mümkün değil. Bugün gerçekleştirdiğimiz Mehmed Niyazi Belgesel galası da bunlardan biriydi. Bu belgesel, yaklaşık iki yıl önce tamamlandı. Ama maalesef salgın sebebiyle galası bugüne kaldı. Mehmed Niyazi Özdemir’in anlatılmaya ihtiyacı olmadığını bu salonda bulunan herkes gayet iyi biliyor. Sadece belirtmek isterim ki bugün rahmet ve saygıyla andığımız Mehmed Niyazi ağabeyimiz Kültür Ocağı Vakfı’nın kurulduğu ilk günden itibaren yanımızda yer aldı. Yeri geldi seminer hocası oldu, yeri geldi Divan Sohbetleri yaptı, yeri geldi Kitap Evi’mizi açtı ve yeri geldi idari organlarımızda görev aldı. Bugün Kültür Ocağı Vakfı’nın geldiği bu seviyede Mehmed Niyazi ağabeyimizin diğer değerli büyüklerimizle beraber katkısı çok büyüktür. Sizlerin de huzurunda onu yeniden saygıyla ve rahmetle anıyorum.”
“Ölmeden Önce Ölünüz” Hadisini Yaşayan Bir İnsan: Mehmed Niyazi
Vakıf Başkanımız Av. Dr. Ali Ürey’in açılış konuşmasının ardından teşekkür plaketlerinin takdimi gerçekleşti. İlk plaket Av. Dr. Ürey tarafından belgesel filminin yönetmeniMurat Çeri’ye verildi. İkinci plaket TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Destekleme Daire Başkanı Muhammet Faruk Bayram’atakdim edildi. Plaket takdiminin ardından kürsüye davet edilen belgeselin yönetmeni Murat Çeri, öncelikle Mehmed Niyazi’ye verdikleri değerin bir göstergesi olarak bu programa teşrif eden misafirlere ve galayı tertip eden KOCAV ailesine teşekkürlerini sundu. Uluğbeyler belgesel dizisine Turan Yazgan hocayla başladığını belirten Murat Çeri, “Bir insan nasıl serdengeçti olur, nasıl bir fikrin ve davanın delisi olur ve kendini bunlara adar?” sorularının cevabını Turan Yazgan ile bulduğunu söyledi. Daha sonra Emin Işık ile karşılaştığını ekleyen Çeri, günümüzde insanların hak etmediği değerlerden kendilerine pay verme ve kendilerini hak etmedikleri yerde görme hevesi içinde bulunduklarını, asıl değeri hak eden insanların ise hep kenarda kaldıklarınısöyledi. Çeri, asıl hak sahibi olanlar için en önemli payın Allah rızası olduğunu ifade ederkenEmin Işık’ın da böyle bir insan olduğunu belirterekonun basiret ve feraset sahibi bir insan olarak yaşamını sürdürdüğünü ekledi.
Çeri, Mehmed Niyazi’nin bambaşka bir boyut teşkil ettiğinin altını çizerek konuşmasını şu sözleriyle sürdürdü.“Ölmeden önce ölünüz hadis-i şerifi vardır. Biz bunu hep dünyadan elimizi eteğimizi çekmek olarak algılarız. Mehmed Niyazi ölmeden önce ölünüz düsturunu kendi varlığını vatanına, milletine, inancına adamak olarak algılamış ve ona göre yaşamış bir insandı. Hangimiz sabah dokuz-akşam dokuz kütüphanede kalabiliyor, bu nasıl bir veliliktir? Bir insan ömrünü milletine, inancına bu şekilde adarsa Mehmed Niyazi gibi olur. O dünyadan vazgeçerek inandığı şeyler yaşanmadığı için, bunları yaşatabilmek için dünyayı kenardan seyrederek mücadele etmiştir.” Konuşmasının sonuna geldiğinde Çeri, bugün en büyük krizimizin insan krizi olduğunu ve Mehmed Niyazi gibi kişilerin yerine başka insan bulamayışımızın en büyük sıkıntımızı teşkil ettiğini söyledi. Kendi çağlarında en büyük varlıkları, kalemleri kâğıtları olan insanların cevaplarını ölünceye kadar bu yolla verdiklerini, hastayken kütüphanelere gittiklerini söyleyen Çeri, bizlerin bu insanların yerine yeni cevherler yetiştirmeye yönelik çalışmalar yapmadığımıza dikkat çekti. Bu sözlerinin devamında Murat Çeri, bizim inanmadığımız bir dünyada var olma çabasını sürdürdüğümüzü, Mehmed Niyazi’nin ise inanmış bir neslin son temsilcilerinden olduğunu söyledi.
TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Destekleme Daire Başkanı Muhammet Faruk Bayram, sözlerine programa katılan herkese teker teker teşekkür ederek başladı. Akabinde Kültür Bakanlığı’nın en önemli görevlerinden birinin kültürümüzü ve kültürel birikimimizi topluma aktarmak olduğunu ifade eden Bayram, sinema sanatının da bu anlamda çok etkileyici bir hüviyete sahip olduğunu söyledi. Bu nedenle kültür birikimimize dâhil olan yaşayan insan hazinelerimizi sinema sanatının etkileyici projeleriyle topluma izleme fırsatı veren herkese ve Vakıf Başkanımız şahsında Vakıf emektarlarına da ayrı ayrı teşekkürlerini sunarak konuşmasını sonlandırdı.
Yapılan açılış konuşmaların ardından gala,belgesel filmin gösterimiyle devam etti. Programın sonunda galaya katılan misafirlere içinde Vakfımız Yayınları’ndan olan KOCAV Bülteni, Rengâhenk, Düşünce, Türk Kültürü ve İncelemeleri Dergisi’nin yer aldığı hediye paketleri takdim edildi.
Haber:
Beyzanur KANDEMİR (İhtisas 2)
Nilhan DİLEKLİ (İhtisas 2)
Afra YÖRÜKOĞLU (İhtisas 2)
