KOCAV Düşünce Sohbetleri serisi, 2020-2021 döneminde birbirinden özel misafirlerin katılımıyla KOCAV TV Youtube kanalı üzerinden çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Bu dönem iki etkinlikte dinleyicilerle buluşan Düşünce Sohbetleri’nin ilk konuğu, Düşünce Dergisi’nin “Kent” dosya konulu 7. Sayısında yer alan Alev Erkilet idi. Bir sonraki etkinliğin konukları, Düşünce Dergisi’nin “Bilgi” dosya konulu 9. sayısında yazıları bulunan İlay Aygün Kılıç, Kevser Karaca Çalık ve Mesut Aytekin olmuştur. Düşünce Sohbetleri, KOCAV TV YouTube kanalından canlı olarak yayınlanmıştır.
Kentsel Yabancılaşmadan Özgürlüğe Giden Bir Yol Var Mı?
Alev ERKİLET
Alev Erkilet konuşmasında kapitalizmin kentler üzerindeki etkilerinden bahsetmiştir. Kapitalist toplumların gelişim süreçlerinde kentleri cazip hale getirme tartışmaları yaşadıklarından söz etmiştir. Bir kentin manyetizmasını oluşturan ana etkeni, kentin bir kimliğe sahip olması şeklinde açıklamıştır. “Kentin kimliğini icat etmek veya kentin var olan tüm özelliklerinin içerisinden birini çekip onu çerçeveletmek önemlidir. Burada bir kentin pazarlanabilmesi için bir araç haline gelmesi meselesi vardır.” diyerek hayatı, mirası, hafızası olan şehrin araçsallaştırılarak bir matah haline getirilmesi ve onun bu süreçte pazarlanması meselesinin gözler önüne getirilmesi gerektiğini söylemiştir.
Bilgiye Üç Farklı Yaklaşım: Gadamer, Attas, Foucault
İlay AYGÜN KILIÇ, Kevser KARACA ÇALIK, Mesut AYTEKİN
Bilginin ele alındığı ve üç farklı düşünürün söylemlerinin aktarıldığı söyleşi de, İlay Aygün Kılıç konuşmasına Gadamer’ i tanıtarak başlamıştır. “Ontoloji varlığın ne olduğunu ve var olmanın ne anlama geldiğinin anlatıldığı bir felsefe bilim dalıdır.” diyerek ontolojik felsefenin tanımını yapmıştır. Gadamer’in hermeneutiğinin bileşenini oluşturan tarihselciliği ve fenomenolojiyi anlatarak devam etmiştir.
Kevser Karaca Çalık Attas ve Attas’ın İslam dünyası ile alakalı tespitlerinden bahsetmiştir. “Attas’ın ilk tespiti İslam Dünyasının bilgi konusunda kafa karışıklığına düçar olduğu ve neticesinde düzenin bozulduğunu yönündedir. Attas düşüncesini adalet, edep ve bilgi kavramları üzerine inşa etmiştir. Attas aynı zamanda bilgi anlayışımızın bozulduğunu ve bu bozulmanın sekülerleşme ile yakından ilgili olduğunu söyler.”
Mesut Aytekin yazısında Foucault’un bilgiye nasıl baktığından bahsetmiştir. Bilginin birçok sahaya nüfus ettiğinden, özellikle iktidarların ayakta durmak için bilgiyi kullandıklarını ifade etmiştir. “Foucault iktidarlar tarafından kullanılan bilginin içinde gerçeklerin olmadığını söyler çünkü iktidarlar ayaklarının üzerinde durmak için kendi hakikatlerini yaratıp kullandıkları bilgide kendi iktidarlarını güçlendireceği için kendilerine göre bilgi tanımı yaparlar.”
Hazırlayan:
Ayşenur GÜZ (İhtisas 1)