Divan Sohbetleri’nin bu haftaki post sahipliğini İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Özmen ve vakıf mezunlarımızdan yazar-yönetmen Murat Çeri yaptı. Sinema ve edebiyat üzerine gerçekleştirilenDivan Sohbeti Türkiye’de gerçek bir romancı olup olmadığı sorusu ile başladı.
Murat Çeri, Cemil Meriç’in “bizde romancı olmamasının sebebi trajedi olmamasıdır.” sözü ışığında bizde acıyı yaşayan ve hisseden yazarların olmaması sebebiyle gerçek bir romancı olmadığını, başını yastığa rahat koyandan büyük romancı, dava adamı ve yönetmen olmayacağını söyledi. Gerçek bir romancı olarak Dostoyevski’yi ve onun çektiği çileleri örnek verdi. Batı dünyası için önemli bir yere sahip olan Disneyland’a değinen Çeri, bizde bu tarz kurumların oluşmadığı ve bunun sonucu olarak milli kahramanlar ve karakterleri oluşturamadığımızı söyledi.
Dr. Emin Işık’ın sinema ile alakalı olarak “Mevlâna ve Akif bugün yaşasa o eserleri yazmaz bunların yerine dizi ya da film çekerlerdi.” sözüne değinen Çeri, Türkiye’de değerlerimizin yeteri kadar desteklenmediğini bundan dolayı sinema ve edebiyat dünyasında Türk kimliğine yakışır hamleler yapılmadığını, kahramanlarımızın bile ithal olduğunu belirtti. Dünyada bir şahsiyet sıkıntısı olduğundan ve her yerde yitik olanı aradığımızdan bahseden Çeri, yitik olan şeyin “kadim geleneğimiz” olduğunu sözlerine ekledi. Çeri sözlerine şu şekilde devam etti: “Türk milleti olarak bizden olmayana benzemeye çalışırsak yok oluruz, kendimizi geliştirmeliyiz. Düşünsel dünya ve yazınsal dünya iç içe olduğu için bu tavır davranışlarımıza da yansımış, edebiyat ve sinemadan milli ölçüde yararlanamayan bireyler sosyal hayatta kimlik çatışması yaşamıştır.” Eğitimin ve bilgi aktarımının kültürümüzdeki öneminden bahseden hocalarımız, bundan önceki dönemlerde kendimizi şiir ile ifade ettiğimizi sonra düz yazıya geçtiğimizi belirttiler ve günümüzde ise bu görevi sinema sektörünün üstlenmiş olduğunu söylediler. Gençlerin bir elmas işler gibi işlenmesi konusunda sinema ve edebiyatın önemli bir yere sahip olduğu üzerinde duran hocalarımız, elimizdeki hazineyi, cevheri sunmak yani modern tabirle pazarlamak zorundayız, dediler. Kendi tarzımızı geliştirip bunu Batı’ya sunmamızın gerekliliğinin vurgulayan, Hz. İbrahim’in karıncası misali, menzile varmak değil yolda ölmek önemlidir sözünü merkez almamız gerektiğini söyleyen hocalarımız kendimizi sinema ve edebiyat alanında geliştirmemiz gerektiğini öğütleyerek divanı sonlandırdılar.
Hazırlayan
Mehmet Emre KAHRMAN İhtisas 2